Sen beni çok yanlış anlamışsın…
Ben, kimse iyi değildir demiştim zaten
ve çok da önemli bir şey olmadığını savunuyorum. Kötüysen sen kötüsün iyiysen
sen iyisin.
Vicdanım ile
dedikodu yaparken böyle bir kanıyı yeşillendirdi tecrübelerim. Şimdi gelip
birisi su vermememi söylese sence solacak mı yeşillerim? Yada boy atıp
balkonuna kadar uzayacak mı?
Hiçbir şey
olmayacak, benim tarafımdan uygulanmayacak yani. Çünkü bunları söyleyen ziraat
mühendisi, çiftçi veya peyzaj mimarı değil bundan dolayı da aynı şekilde aynı
aralıklarla sulamaya devam edeceğim. Eğer ki bu konuda bir uzmanlıkları olsaydı
bunu bana söylemezlerdi ki benden para almamışlarsa.
Ben seni ne
diye üzebilirim ne yaptım mesela? nasıl yaptım? neden yapayım? bir sor kendine,
ben yanıt alamadım kendimden. Ne olup bittiyse bu benim değil senin
kararlarınla belirlendi istersen dön bir bak geçmişe yada boş ver geleceği
değişimin hakkında bilgilendir. Artık geçmiş oldu, bu saatten sonra senin adına
gelecek olanlar israf olmasın.
Demişsin ki
’’herkes gülerken ben mutluymuş gibi davranmak zorunda kaldım’’ Peki neden?
Mutlu değilsen mutlu değilmiş gibi davranmalısın bunu birilerinden saklamana
gerek yok çünkü başkaları için hiçbir anlam ifade etmiyor.
Birde senin
olan hiçbir şeyden nefret etme kendini sev, sev ki bende seveyim, o da sevsin,
bu da sevsin. İmrendiğin cafedeki insanların güzel hayatı da şans değil
tecrübe. Tahmin ediyorum ileride iyi olmadığının farkına varıp o yalnız masada
değil de imrendiğin masada olacaksın.
Kötü insanlar
kendini daha çok severler…