Ben
kazandım yine, bütün gücümü vermeden minimumum neyse o kadar mücadele etmem
gerektiğini düşünerek savaştım hemde…
Her zamanki
gibi sen kendi bedeninde aradın bütün oluşan sorunların nedenini, bende
grafiklerin rengine kapılıp oyun yazdım ve kaliteyi umursamadan 119 aydır başka
bedenlerin başka beyinlerine telaffuz ettirdim ve hala 3 canım var hiç ölmedim
daha. Bu canlar şuanda çalışma masamın en alt çekmecesinde. Çünkü gerek
duymuyorum gün içerisinde. Yanıma bile almadan gidiyorum bağrı yanık, Dengesiz,
kırmızı burunlu şarapçıların yanına…
Nerede yanlış yapıyorum?
Benim açığım ne?
Nasıl yakalaya bildin?
Sİzin çelme taktıklarınız daha da güçlü
kalkarken senin bacağın kırılıyor mesela. Bunu ben görebiliyorum sen
hissetmesen bile. Yere düşen ben olmama rağmen al sana sargı bezi dediğimde
güvenmiyorlar bana, almıyorlar sargı bezini. Acaba çok mu belli ediyorum
elimdeki bezde kanser hücresini, halbuki 41 saat gül suyunda bekletiyorum
bezlerimi.
Burada sorun bende değil çünkü beze
yeterince iyi görünümü sağlıyorum zaten demem o ki başkası o iyi ve güzel
görüntüyü es geçip kötülüğe erişebiliyor.
Asıl sorun,
başkalarının beyinlerinde olması gerektiğinden fazlası var ve bunu bir
yerlerden duyduk fakat buna inanmıyoruz. Tescillendi birçok kez, İzledik
televizyonlarda ya da gördük üniversitelerde ama bize fırsat verilmedi diyip
reddediyoruz yinede.
Nesil o kadar akıllı ki iyiyi kabul etmiyor kötünün
gizeminden ötürü.
Nesil o kadar aptal ki düzeni kabul etmiyor nefs-i muradından
ötürü.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder